TÜRKİYE’NİN ADRESİ

24 Eylül 2007 Pazartesi | | 0 yorum

I

Tavsayan bir rüzgârdaki hadilik
Sudaki buğulanıma direniş
Gece indi miydi
Ot güne upuzuyor


Geceye daha yıl var peki ne bu hırsız merdiveni
Bir de oturasılık tutturdun tam giderayak
—İnim inim gözleri—
Yahu silme ısırgan buralar, azıcık çömel peki

Güze doğru İstanbul’da bir kuş öter yazları
Kuş ne, yaz niye, İstanbul nere a deli
Burası önce Türkiye, sonra Pompei’nin son günleri
./..


Metin Eloğlu

TÜRKİYE’NİN ADRESİ

| | 0 yorum

II

Pıyrım pıyrım bir deniz
Hırpani bir gökyüzü
Nereden bulup döşerler
Salıncakta bebeler

Çünkü’lerin, ya da’ların savsağında
Hani’celer, belki’celer, ama’calar
Gözleri güme gidiyor ilk, gitsin mi sen oğlusun
Sonra bir bacağı yitiyor, ellerini alakoyuyorlar
Dişleri hiç mi hiç, dişleri de olsa mıydı
Ciğerine takıyor bir sabanı, üç evlek öteye çekeliyor
Bir yayan yulaf sepeliyor yarısı kendi barsağı
Köpürmüş tezeklere dalağı dökülüyor, kelliği
Bir kentiçi kavşağında buluyoruz son
Ne yüreği ne şahdamarı ne kirpiği

Onu sap,
Sen oğlusun


Metin Eloğlu

TÜRKİYE’NİN ADRESİ

| | 0 yorum

III

Et kılçık yoğrumları bu ya
Daha da inceltemezsin zarganaları
Su dinik ama safranlar sapsarıya
Kendinden incecikliği bu
Kabaca elenmiş bir çiçeğin


Süt tütüşlü, ciciberber tarazlı bir köpeği...

Bey atıntısı ruganlar köstekler ışıdıkça
İtin sırnaşık gölgesi poturuna vuruyor
Düşmüş peşine havalandırıyor herif, kumrular niye
ürküyor ki
Üçüncü mü ne bir kundaktası var bu yiğidin Yalvaç’ta
Gazeteler bile yazdı ya, kediler yiyor;
Bu burda köpek güdüyor, hadi
./..


Metin Eloğlu

TÜRKİYE’NİN ADRESİ

| | 0 yorum

IV

Çiğ çamurdan sökülüp kana dehlenen sülük
Emzirir önce kendi kurdunu
Yer anaç gövdeyi bir tüy sarmaşık
Bok besler gül

O hür döngüsünde hiç kılı kıpırdamadan
Bizim boyna sıkıştırdığımızı gevşetir semirikler
Yani hırsızlama bir cin-çolak ak tiftiğimizi diden
Yanı sıra böbürü çaprazlığın ve ikircikli seviler

Öyleyse aşna bir kuş dümdüz uçadurur
Göğün habire çalkantısında
Tıpış tıpış ve daldaşak

Bunca yol yorgununa bir uzanımlık yer bile yok
Ama nice Yunus’ların mezarı kaç dağda birden


Metin Eloğlu

TÜRKİYE’NİN ADRESİ

| | 0 yorum

V

Liken bezeli bir yörük taş
Kumlaşır da hiçlenmez o doğa yağmasında
Kavrulur sapsarı ayazında temmuzun
Ve kumların yine taş kesilmesi yavaşça


Köşeyi döndün müydü kesmece bir karpuz soracaksın
hartadaki çekirdeği gösterip
Gülü-gülüverecekler sapı iğdiş topatanlarm kıçı
çürüklüğünde
Şu sırtındaki yüke kaç yumurta verelim diyecekler Şile işi
Ve çağ üstüne çağdaş benekli o ceketi omuzlayıp gidecekler
Kahkaha çiçeği bir rozet sokuşturur yakana yoncasını da sen ekle
Orospu bir oğlan
Ne Tekirdağ’sı ne Kırkağaç’ı ne
Ve de ekstra ekstra Elektra’lar

Metin Eloğlu

TÜRKİYE'NİN ADRESİ

| | 1 yorum

VI

Usulcacık suyun balığı insanlamasında
İlk ürkünün gözkapaksızlığı o
Daralır kum saatının lokman süzgüsü
Ölür sinekler etlene etlene güzün


Ancak şu fitil tutuşunca havuzun dibi ışır dediler
Oysa ne kıvılcım ne fitil ne de havuzun dibi
Bir ölü şölen ışıltısını Sultan Mahmut'un camına benzettiler
Dal içeri yüzüne fesleğenler çarpa çarpa
Dolaş bir yanık tencere kokusunu paçanda tekir kediler
Ve ıpıslak çırayı çok üfledim diye örseleme kendini

Döngeri ettiğinde kapısı örtünük bir ulu denizi tıkla bön bön
Toyluğuna sığınıp bir yalancıktan sokakları eşikle
Sor o zom köşkü akşamleyin söylesin çengelli iğneciler
-Dilini koparırlar adamın billah Yemen'de olsa-
Ve bir avuç çimi çayırlayan sözde yeniçeriler

Yani Türkiye'yi bulmak kolay,Türkiye avucunun içi
Ama gerçek yerini kimselere belletmeyeceksin
Adama gülerler valla

Metin Eloğlu

LETTRİSME DİYOR Kİ

| | 0 yorum

Hışmılismirrahilezeliharamisnan
Izillakeysülehibbilibnetucanan
Delivehmileşünahretinemilezan
Şahkisansabirzeytülsattaraban

Metin Eloğlu

BİLDİRMECE

| | 0 yorum

Bu sokaktan biri geçince
Başka biri de geçebilir demek
Ne demek?

Metin Eloğlu

YOLCU

| | 0 yorum

Duman dumana baca
Tam da bu gece
Dilimin ucu
Emdim ki acı


Dört bir yanım Sirkeci


Metin Eloğlu

ODUN

| | 0 yorum

İstanbulun ortasında bir bahçe
Silme güvercin tavanı
Yeşeren ekinlerin muştusunca
Eylül bitiminin aydınlık günü

Sıcaktın aşklıydın bence
Sensizlikten bir yoksuldum yavandım
Şuramda saklı sımsıcak ekmeği
Senin doyumluk aşına bandım

Bakmakla doyulmaz çeşniden
Özlemlerle ısınmış bir yüzün vardı
Gayri çil çil düzen yokluğunla küf kesilir
Bunca ömrüm varlığınla uzardı

Salt sana vergi umudu aşılamak
Dipdiri aklın fikrin yüreğince uluydu
İçin dışın bozela gümrah gözlerin
Güzeldi yeniydi İstanbulluydu

Hayatı bölüşürken güleçtik dobra dobraydık
Sana ekli yaşamak elbet içimde sindi
Hani yüzümüzü ağartacak günlere teşne
Yoksun çağlar dost çağanlar içiydi

Sen vardın sonyaz vardı bitişiğimde
Bambaşka gördüm ülkeyi halkı acunu
Gerçekliğin bacasında kopkopu tütün
Gürül gürül yanası ocağımın odunu

Kıvancım sensin ergem sensin bilgim sen
Kuşandıkça seni ben eden kılık
Barışla hürlükle sevdayla gelen
O cayılması ayıp mutluluk

Metin Eloğlu

KIRKLAMA

| | 0 yorum

Bu çağa sövsende uslanmaz
Döve döve gebertesen de
'Kırkından sonra kim yaşar ki'
Diyor Fiyodor Mihayloviç
Deli mi ne
Hani şu hep kıranta Dostoyevski


Metin Eloğlu

BOYNUMUN BORCU

| | 0 yorum

Leman Hanım
Size bir şiir borcum vardı ya
İşte onu ödüyorum


Metin Eloğlu

OKUR-YAZAR YETİŞTİRME KURSLARI

| | 0 yorum

ABC… VYZ!
Bugünlük bu;
Yarın kelime dizisi,
Öbür gün el yazısı;
Aç istediğin gazeteyi,
Güldür güldür oku…
Kel Aliço’nun güreşlerini oku,
Orospuların gizli defterlerini oku,
Yusuf ile Zeliha’yı oku, gözlerine kan otursun;
Zenginin malını,
Züğürdün halini,
Demokrasinin iktisadi cephesini oku;
Orayı sökemedin galiba?
Geç pir aşkına cinayetleri oku…
Ha babam ha, ha babam ha;
Oku be!


Metin Eloğlu

BİLEN BİLENE

| | 0 yorum

Hazreti Süleyman bütün dilleri biliyor
Kuş dili kurbağa dili
Arıca sıçanca puhuca
Kimi Türk Frenkçeyi ana dili gibi biliyor
Kimi Türk Türkçeyi bilmemeyi biliyor
Sen beni biliyorsun
Ben seni

Metin Eloğlu

YAVRU AĞZI

| | 0 yorum

Kör aşı tutunca, ipeğe hızlanır iğdiş dut
ağacı
Saklamakla olmaz bu, çocuğa söylemeli
Ben böyle iyiydim dersin, ite kaka götürürler;
çiçeklenmiş döngeller
Zift mavisi bir akşam iner, güme gider pencere
Boşuna bir gecede harcanır gündüz gücü
Sonunda kançanağı bir göz düşer menekşeliğe

Bir tutam saç, bir diş kökü, bir canlı tırnak
Ta buğulu buğulu gübrelerin içinde
Güzellikle pembelikle şenlikle
Dilince söylemeli
Usulcacık büyüyor, kime büyüyor o
Ben niye sinirliyim, niye severim annesini
Çocuk bilmeli
Oğlum Hasan demeli

Metin Eloğlu

XAVIER CUGAT

| | 0 yorum

Amma da yaptın şıllık kız,
Dağlıysak, insan değil miyiz yani?
Davarları sattık; vurduk üçbini,
Öküzleri sattık; vurduk beşbini,
Bu parayı mezara mı götüreceğiz?
Hele gel, seni vizon pöstekilere saram;
Koluma takıp, Kervansaraya gidem;
Sana Chat-Noirlar alam mı;
Kokluyanın burnu düşsün.
Joze İturbiden Xavier Cugatdan
Sana pilak alam mı?
O çalsın, sen tepinedur..
Seni eşek sütünden banyolara yatırıp,
Camelini binliklere yakam mı?
Naylonuna ne verem?


Metin Eloğlu

ZURNANIN ZIRT DEDİĞİ YER

| | 0 yorum

Bu dünya Sultan Süleyman'a kalmamış;
Ama size kalacak.
Olur a, Sultan Süleyman bilememiş işini;
Ama siz bileceksiniz.
Şöyle sizinle beraber üç beş kişi;
Öte yanı kördöğüşü.
Bir gün yaşamışsınız, ömrünüzde bereket;
Akşam olmuş kendiliğinden;
Bir konağınız var dayalı döşeli;
Kapıda arabanız, oda oda mutluluğunuz;
Kadehte kuşsütü var, tabakta minaregölgesi...
Biraz da aşk masalı ekleyin bu düzene;
Eklediniz mi?
Oh, yaşamak ne güzel şeymiş be!
Güzeldir tabii...
Şimdi de bir oda düşünün bakalım;
Halı, kilim hakgetire.
Ekmeğin, katığın lafı hiç edilmesin,
Otu ocağı bir kalem geçin;
Beş kişi uzanmış bir sedire,
Basıyorlar küfürü;
Kime?
Ne bileyim ben, kime...
Bu oda niçin mi yoksul?
O beş kişi yoksul da onun için.
Bu bayların, bayanların derdi ne mi?
Ne olacak: Memleketin derdi.
Peki ama, çaresi yok mu bu işin?
Ha şöyle,
Düşünmeye alışın.


Metin Eloğlu

LOKMAN HEKİMİN SEV DEDİĞİ

| | 0 yorum

Bu yürek seni seveceğini biliyordu herhalde
Bu kafa seni kuracağını seziyordu hanidir
Bine bin veren buğday
Elmadaki mayhoşluk
Hukuku beşer
Çınçınlı hamam
Çizmeli kedi
Sanki elleriyle komuşlar gibi
İkimizden bir işmar

Seni sevmemiş olsam sözlerim yarı yarıya
Gözlerim yarım
Ellerim Çolak Hüseyin eli
Seni sevmesem nefes almayı beceremem ki
Bugün günlerden ne
Cumartesi
Seni sevdiğim için Cumartesi elbet
Seni sevdiğim için bak Temmuz ayındayız
Ayşe onbaşı Pir Sultan Abdal büsbütün sevdalıyım sana
Bu gemiler nereye gidiyor seni sevdiğim için
Seni sevdiğimden suyun akası geliyor
Bacaların tütesi
Nurhayatın halleri seni sevdiğim için güzel
İbrahimin dilleri
İnsan seni sevince tutsaklığa kızar tabii
Savaşın adı geçse cinifrit olur
Ereğlinin kömürünü düşünür ne kömür o be
Ramanı düşünür Çukurovayı düşünür
Seni sevdiği için Haliçte bir uğultu
Marmarada bir deniz
Isparta bahçesinde güller seni sevdiğim için koncalanıyor

Seni sevdiğim için kilim dokuyorlar Avşarda
Yarın sabahlar seni sevdiğim için icat edildi
Penisilin halk şiiri canlı sinema
Mapusaneler Yedidüvel harbi İspanyol nezlesi
Sultan Hamit Don Civani
Ne bilsinler seni sevdiğimi?
Başaklanmıyan yulafa söylemeli
Cılk yumurtaya
Paslı demire
Kulağını bükmeli kurtlu kirazın
Hoşnut değillerse bu gidişattan
Akıl etsinler seni sevdiğimi

Yeşille turuncunun kafa barıştırması bu sevdadan ötürü
Tepemizdeki o göçmez tavan
Sulardaki yakamoz ortancadaki pembe
Ben seni sevdim diye

Bingöl vilayetinde kamyondan inince
Tığ gibi bir delikanlıya soruyorum
Siz nerenin bulutlarısınız böyle
Biz sizin sevdanızın bulutlarıyız
Bir yıldızlı akşamı varsa Ankaranın
1953 kışları içinde
Karnı tok sırtı pekse hısım akrabanın
Konu komşu dirlik düzenlik içindeyse
Birbirimizi daha çok sevelim diye

İnsan seni sevince işgüç sahibi oluyor
Şair oluyor mesela
Meyhaneden cayıyor bir akşamüzeri
Caysın be güzel
Caysın be iyi
Tütünü bırakıyor tütün neyime zarar
Keseme zarar ciğerlerime zarar sevdama zarar
Seni sevince adamın pabuçları eskimiyor
Beti benzi yeni çarktan çıkmış gibi

Seni sevince insan bilgili saygılı gönlü gani şen
Saçları zencefilli
Erkencecik evine dönmek istiyor canı
Zembilinde karpuzlar hürriyetler duvaklar
Annesinin elini öpüyor ilkten
Yeğenine çukulata almış onu veriyor
Bakıyorsun- Güzin karanfil çiçeğini sever ya-
Güzine bir demet kırmızısından almış
Sırf seni seni sevdiği için ya, başka neden?

Hep seni düşün
Hep seni yaşat
Hep seni yıka
Seni doyur üç öğün
Seni bir kanım uyut sonra uyandır
Lokman Hekim seni sev diyor bana

Seni sevmeseydim ilkbaharı kodunsa bul
İstanbul diye bir kent yoktu ki yeryüzünde
Umut diye bir şey yoktu ki yeryüzünde seni sevmeseydim
Hak hukuk bereket diye
Eşitlik kardeşlik hürriyet diye

Yüreğime sağlık ne iyi ettim

Metin Eloğlu

ÖMÜR TÖRPÜSÜ

| | 0 yorum

Yaşamak istiyorum.
Yaşamak istiyorsun.
Yaşamak istiyor.
Böyle şiir olmaz diyeceksin; biliyorum.
Ama böyle dünya olur mu?
Böyle barış olur mu?
Böyle hürriyet olur mu?
Böyle kardeşlik olur mu?
Biliyorum ki; katlanıver, diyeceksin.
Ama böyle de yaşamak olur mu?

Metin Eloğlu

ÇİLİNGİR SOFRASI

| | 0 yorum

Bu zıkkımın yanında
Arnavut ciğeri ister, bir
Çiroz salatası ister, iki
Cacık ister, üç
Adalet, musavat, hürriyet demeye
Sadece yürek ister

Metin Eloğlu

UYAN

| | 0 yorum

Hadi uyan
Gün ışığı çilemeye başladı başucunda
Denizler bir mavilik edindi günden
Seher yeline uyup kuşlar yerinden uçtu
Bu türküyü dinleyemeyecek misin
Haydi uyan
Aydınlığa çık da çil gözlerin ışısın
İlkyazlar sıcağı biriksin yüreğine
Yoksul olsan da uyan
Garip olsan da uyan
Madem ki güzelsin, güzeli yaşatmak için
Madem ki iyisin iyiyi yaşatmak için
Madem ki umutlusun, umudu yaşatmak için
Hadi uyan
Denizi dinle, yaşamak desin
Toprağı dinle, barışmak desin
Göğü dinle, sevişmek desin
Bir plâk konmuş gibi gramofona
İşte aşk, işte özlem, işte savaşmak gücü
Uyan diyor uyansana
Hadi uyan
Sevdiğim uyan
Ne olur uyan

Metin Eloğlu

KALINCACIK

| | 0 yorum

Karanlık bağçaların çürük çarık elmaları
Akşam olur eve gitmez sapısilik zembilde
Toptaşı avlusunda üç ısırgan dalında
Asılmış bir Ali'nin darısız kumruları

Bir ana göğümsü gözünü pazara çıkarıyo ta
Banaz'danZile'de köpek doğuruyo bi taze
Fatma'nın oğlanını yiyo kediler
Bi rakıdır bastırıyo öğleden sonraları.

Ne ilikler kurudu yozalan şu kemiklerde
Hasta masta değilim kırın o şırıngaları
Birileri sökün edip aya bilet kesiyorlar tam
Cebimde gidemezin en bozuk paraları

Ondan kelli yaymayasıl bir düzen
Ondan kelli çilçili küflemeler
Gırla nisan, gırla rakı, gırla sen
Bu kevgirde mi durulanır aşk makarnaları?


Metin Eloğlu

BUZLUCAM

| | 0 yorum

Camı kırmak çok kolay
Göğü hep göğertmek
Unu hiç acıtmamak
Çölü tez çimlemek
Er'i dişilemek
Piçi babalamak
Sonu ilklemek hemen
Zor olanı sen

Metin Eloğlu

BİZ KİMİZ

HASAN TAHSİN ÇETİN & MURAT SOLGUN