Cezaevinde bir kanımlık uykuda düşte
Şuramdan bir şey koptu
Bir gün değil beş gün değil ki bu
Canıma tak dedi işte
Gayrı umut dürter yürek silkinir
Peşisıra bir özlem ürküsüz ayık
Sen miydin İstanbul muydu baharda mıydık
Tutsak gözlerim bulanıverir
Ama senin gözlerin hür
İkimiz için görecekler taş çatlasa
Zor ellerim ko kıskıvrak bağlıysa
Seninkiler elbet bir işin ucundan tutar
Ayırsalar öldürseler gene benimsin
Nice ayıbımı örten o eşsiz yama
Etim değil kemiğim değil kanım değilsin ama
Gençliğimsin sağlığımsın hürriyetimsin
Benim dilim boşuna kollarım yitik şimdi
Sen doy sen edin sen tadıver
Artanı birikeni bana da yeter
Bölüşmek zaten senin eski işindi
İnceliğini sarsam öpsem yüreğini
Ben buralarda acıktım çok
Karnım pişirdiğin aşla doyar ancak
Senin suyun arıtır kirlerimi
Hızlan çoğal gülümserliğini takın gene
Sırası gelince hayıflan gocun
Bana varımı yoğumu ileten güvercin
Kon çırılçıplağım üstüme tüne
Elle uzanılmaz kof demirli pencereye
Bir günışığı dadandı senin için
Duy benim bitanemsin
Bunsuzluk yaraşmaz sana.
Metin Eloğlu
KOF DEMİRLİ PENCERE
18 Ekim 2007 Perşembe |
Gönderen
editör
|
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
BİZ KİMİZ
HASAN TAHSİN ÇETİN & MURAT SOLGUN






HASAN ŞİİR METİN





METİN ELOĞLU
.
ARŞİV
Popular Posts
-
I Tavsayan bir rüzgârdaki hadilik Sudaki buğulanıma direniş Gece indi miydi Ot güne upuzuyor Geceye daha yıl var peki ne bu hırsız merdiveni...
-
Arkamdan laf etmişsin, sana yakıştıramadım; Beni rezil edip, bir köşeye kodu, demişsin... Dayını kışkırtacakmışsın da bir gece vakti; Parayl...
-
Akşamüzeri balkona kuruldu muydu Bacak bacak üstüne atıp cigarayı da yaktı mıydı Şeytan diyor ki git, saçlarını dola eline Bir sille bir tar...
-
Bir ara çağdaş çağdaş tüttü; Caydı, Taşdevrince tüttü… Cami-ül Ezher’e devam eti bir ara; Hac’a gitti, Holivut’a gitti… Kâh ferace-yaşmak, k...
-
Kötüymüş, cahilmiş; bunlar hep peşin hüküm… Dolmabahçe’ye yanaşın da –eğer yanaşabilirseniz- İyi niyetle şöyle bir kolaçan edin: Adam oturmu...
-
Bunu anlasa anlasa Muhammet anlar Hatçe’si bir güzeldi de Senle ben ikimiz değil miydik Denizin İstanbul’a geldiği aylar Maydanoz kaç parayd...
-
Günler günleri kovaladı, aylar ayları; Sabah karanlığında, öğle üstü, geceleyin Aşk yılları, Öğrenim yılları; Pembe yıllar başımın tacı, Zif...
-
Beşiktaş’ta Kürt Bekir’in kahvesi, Gözönünde helalinden bir deniz; Aylardan temmuz; ağustosla haziranın arası. Biraz ötede hayal şehir, Anad...
-
Sevgili Şermin, Hayrünnisa, Saadet Hanım; Bu memlekette aydın karı yok! diyen efendiler; Geçerken şöyle bir uğrayın perşembeleri, Vallah to...
-
VI Usulcacık suyun balığı insanlamasında İlk ürkünün g...
0 yorum:
Yorum Gönder